Yaşayan
son ansiklopedist İhsan
IŞIK,
35 cildi bulan ansiklopedilerinden sonra, önemli bir çalışmaya
daha imza attı. Işık, yeni çıkan “Bilim
ve Düşünce Tarihimizde ÜNLÜ İSİMLER”
adlı son çalışmasında, Batılıların kendilerine mal ettiği
birçok önemli buluşun aslında Müslüman bilginlere ait olduğunu,
neredeyse tüm bilim dallarında ilk önemli eserlerin çoğu Türk
olan Müslümanlar tarafından yazıldığını, tarihte ilk slikon
vadisinin Horasan vadisi olduğunu belgeleriyle ortaya koydu.
Eserin
tanıtım bülteninde İhsan IŞIK, şu bilgilere yer veriyor:
Özellikle
son yüzyılda iyice anlaşılmıştır ki, bilim ve teknolojide çağı
yakalayamayan ülkeler, başka ülkelerin sömürgesi olmaktan
kurtulamamaktadır. Ülkelerin ekonomik ve sosyal açıdan gelişmesi,
uluslararası rekabet gücünün artması, refah düzeyinin
yükselmesi ise en çok insan kalitesinin gelişmişliğine bağlıdır.
Bu
noktada ülkemiz Türkiye -kim ne derse desin- oldukça şanslı bir
konumdadır. Çünkü bazı alanlarda eksiklerimiz bulunsa bile,
açığımızı kapatmaya fazlasıyla yetecek zengin bir
potansiyelimiz var. Bu potansiyel, coğrafi ve yer altı
zenginliğimizden de daha değerli olan büyük kültür
zenginliğimizdir.
Hatırlamak
gerekiyor ki; Batılılar –sadece bazı alanlarda- son 200 senede
ciddi bir ilerleme kaydetmişken, dünya tarihinde en az 900 yıl
boyunca dünyanın en ünlü bilginleri ve düşünürleri İslam
coğrafyasında yetişmiştir. Günümüzde Avrupalıların ve
Amerikalıların geliştirdiği bilim ve teknoloji ürünleri, Türk,
Arap ve İranlı Müslüman bilginlerin kitaplarından öğrendikleri
bilgilerin geliştirilmesi sayesinde ortaya çıkmıştır. Gelecek
yüzyılda hangi ülkelerin ön sırada yer alacağı henüz belli
değildir.
Eğer
Kur’an ayetleri rahmet yağmuru halinde yeryüzüne inmese; eğer
Hz. Muhammed (sav) evrensel uygarlığa önderlik etmese, eğer
Müslüman matematikçiler, astronomlar, tıp bilginleri,
felsefecileri, tarih ve coğrafyacıları, sosyologları olmasaydı,
evrensel uygarlığın bugünkü düzeye gelmesi hayal bile
edilemezdi.
Eğer
Müslüman bilginler öncülük etmeseydi; günümüzde değil
bilgisayar, cep telefonu, tablet, gözlük, otomobil ve uçak görmek;
Paris çocuk oturaklı krallardan bile kurtulamamış, Londra
gecekondu bile olamamış, Berlin tahta arabadan başka araç
görememiş, Amerika kıtası henüz keşfedilmemiş olacak; Doğu ve
Batı’da yaşayanlar her türlü mikropla can-ciğer olup, hep
birlikte hastalıklardan kırılıp dökülmeye devam edecekti.
Yakıcı
gerçek bu iken; Batı sömürgeciliği, kültür emperyalizmi
yoluyla bu gerçeği uzun süre gizlemekte; şimdilerde bizim hiç
bir şey üretemeyeceğimiz, her alanda Batıyı taklit etmek zorunda
olduğumuz yalanını yaymaya özen göstermektedir. Bu yalanla bizi
hem aşağılık duygusuna itmeye, hem de bizden çaldıkları
bilgileri gizlemeye çalışmaktalar.
Bu
çalışmada ise, tarih boyunca -çoğu Türkiye’nin kültürel
hinterlandında yetişen- hepsi birbirinden önemli Müslüman
bilginler ve düşünürler tanıtılarak, Batı yalanı çürütülmekte
ve gençlerimizin kendilerine güvenmeleri için yeterli bir onurlu
bir geçmişe sahip olduğu açık seçik ispatlanmaktadır.
Bu
kitapta yer alan bilim adamı biyografileri, dünya tarihi boyunca
hem sosyal bilimlerde, hem fen bilimlerinde ilk öncü isimlerin
İslam coğrafyasında yetiştiğini gösteriyor. Batılı
bilginlerin hangi buluşları Müslümanlardan çalıp, kendilerine
mal ettiği de ortaya çıkıyor.
Kitapta
yer alan çoğu çağdaş fikir adamlarımızın biyografileri ise
ayrı bir önem taşıyor. Çünkü, evrensel uygarlığın ve İslam
uygarlığının dününü ve bugününü analiz eden, yarınlara
ışık tutan aydınlarımızı tanımadan, onları okuyup
tartışmadan yolumuza devam edemeyiz…
Ümidimiz,
gençlerimizin bu gerçeğin farkına varmaları, bu onurlu geçmişten
hız alarak, Müslümanların her alanda en önde olduğu yepyeni bir
uygarlık geleceği inşa etmeleridir.
İslam
dünyası bu azimle çalışacak, yarının öncü isimleri olacak
gençlerimizin yetişmesini özlemle beklemektedir.
Bu
kitap, bu yoldaki kutlu yürüyüşe bir ışık tutmak için
yazıldı. Bir nebze fayda sağlarsa büyük bir bahtiyarlık sebebi
olacak.